0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Müslüm Aktürk yazdı…

Isparta, birçok şehre göre “huzurlu yaşamı tercih edenler” için hala öncelikli iller arasında.

Coğrafi konumu güzel; yaklaşık bir buçuk saat sonra deniz, yarım saat sonra karla kaplı dağda olma imkânı var.

Yeşili bol, toprağı verimli…

Kuraklıktan etkilense de Göller Bölgesi’nde ve hala su konusunda birçok kente göre şanslı durumda…

Güvenlik penceresinden baktığımızda birçok şehre göre vatandaş kendini emin bir ortamda hissediyor. İnsanlar gecenin bir yarısında dışarıda rahat bir şekilde dolaşabiliyor. Ev ve araçlarda hırsızlık vakası diğer illere göre daha az yaşanıyor…

Sağlık ve eğitimde grafik arzu edilen konumda olmasa da çevre illerden daha iyi bir çizgide seyrediyor.  

Ulaşım fena değil, 10-15 dakikada şehrin bir ucundan diğer ucuna araçla gidebiliyorsunuz. 

Özetle, halk yaşantısından memnun görünüyor!

Ki, yıllardan beri kangrenleşmiş sorunlar sadece seçim zamanı gündeme getiriliyor, o kadar.

Sonra derin dondurucuya.

Bütün meseleler “kokmasın, ekşimesin” diye bir dahaki seçime kadar buzdolabında muhafaza ediliyor!

Ne olacak bu işin sonu?

Oyalama taktiği nereye kadar devam edecek?

Etmeli mi, etmemeli mi?

İşte bunun için “Isparta gönüllüsü 10 babayiğit aranıyor” dedik.

***

Isparta güzelse, niçin daha güzel olmasın?

İnsanlar mutlu ise neden daha mutlu olmasın?

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG)’un 5 babayiğidin cesareti sonucu ortaya çıktığını unutmayalım. “Olmaz, olamaz, yapamazlar, gerek yok” gibi moral bozucu söylemlere kulaklarını tıkayan 5 babayiğit nasıl ki dünyanın gıpta ettiği bir otomobil markasını ortaya çıkartıyorlarsa, Isparta gönüllüsü 10 babayiğit memleketlerinin sorunlarını çözme yolunda niçin böyle bir girişimde bulunmasın?

Bu babayiğitler, her yıl çok sayıda insanın hayatını kaybettiği Dereboğazı yolu, suları her geçen gün çekilen Eğirdir Gölü, ekonomik kayba yol açan “Kalkınmada Öncelikli İller” meselesi gibi kronikleşen Isparta’nın makûs talihini yenmek için niçin işbirliği yapmasınlar? 

Bu babayiğitler kervanına katılmak için illa Ispartalı olmak gerekmiyor. Isparta’da yetişen, Isparta’nın ekmeğini yiyen, geçimini Isparta’da sağlayan, kariyerini Isparta’da yapan ve Isparta’ya borcunu ödemek isteyen herkese bu kervanda yer var…

PEKİ NASIL OLACAK?

Olacağı şu:

Yüreği Isparta için çarpan 10 (daha fazla da olabilir) gönüllü bir araya gelip kentin sorunlarına çare bulmak için kafa kafaya verirse gerisi çorap söküğü gibi gelir.

Yeter ki “bana ne?” denilmesin.

Yeter ki “valisi var, belediye başkanı var, milletvekilleri var, onlar ilgilensin” rehavetine kapılmadan hareket edilsin.

Valinin de, belediye başkanın da, milletvekilinin de bulunacağı talep sınırlıdır.

Ispartalılar adına hareket edecek Isparta gönüllüsü babayiğitlerin taleplerinin bir Bakan hatta Cumhurbaşkanı nezdinde daha etkin karşılık bulacağına inanıyoruz.   

Böyle gelmiş böyle gitmesin artık!

Ben Ispartalı değilim.

Isparta’da ne bir evimiz, ne tarlamız, ne arsamız var.

Ama 4 yılımız burada geçti ve hala Akdeniz Gazetesi’ni Isparta adına yayınlıyoruz.

ISPARTALI ELİNİ MASAYA VURABİLMELİ

Isparta halkı için hep pozitif düşünmüşüzdür.

Genel itibariyle “emin, kendi hallerinde, güven veren kişiliğe sahip insanlar” diye biliyoruz.

Böyle bir dönemde zarar gelmeyen insanların varlıklarından elbette mutluluk duyuyoruz ama insan biraz da mücadeleci, yeri geldiğinde sorunlarının çözümü için elini masaya vurabilmeli, diyoruz.

4 yıllık gözlemlerimiz sonucu Isparta halkında “birlikte hareket etme, siyasetçilerden, bürokratlardan ve diğer yetkililerden hesap sorma isteğine” pek şahit olamadık.

İşte bu yüzden çok önemli sorunlar müzminleşmiş durumda.

İşte bu yüzden birçok siyasetçi bulunduğu vaatlerin arkasında durmuyor.

İşte bu yüzden şehir gelişmiyor.

İşte bu yüzden birçok insanımız Dereboğazı yolunda meydana gelen kazalarda hayata veda ediyor.

İşte bu yüzden yatırımlar çevre illere taşınıyor.

***

İşin ilginç yanı; vatandaş halinden memnun!

Ve tabii ki bu sorunların muhatapları da hallerinden memnun ve ciddi şekilde hesap sorulmadığı için makamlarında rahatça günlerini geçiriyorlar.

Muhtemelen bu yazımız da çok ciddiye alınmayacak.

Ve haliyle “alan razı, satan razı” deyip belki biz de bir daha bu konuyu açmayacağız. 

Olan Isparta’ya olacak.

Yazık gerçekten çok yazık…

Ama biz yine de ümitle son kez çağrıda bulunalım; gelin kendi aramızda bir platform oluşturalım. Başkan ve diğer yetkili görevlerde sizler olun.

Sorunların çözümü için nokta atışı yapalım. İlgili genel müdürlüğe, sorumlu Bakanlara hep birlikte gidelim. Vaatleri hep birlikte takip edelim. Isparta halkı adına hesap soralım. Verilen sözlerin yerine getirilmemesini kamuoyuna hep birlikte duyuralım.

Politikacılara, vali, belediye başkanı ve diğer yetkililere performanslarına göre platform olarak not verelim ve kamuoyuna açıklayalım.

İster “Git işine kardeşim, Isparta’nın sorunlarını çözmek sana mı kaldı?” deyin.

İster “Bismillah” deyip elinizi taşın altına koyun.

Tercih sizin ey Isparta’nın dinamikleri…