DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 2166584-0,07%
Isparta
22°

KAPALI

17:01

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

X
RESİM AÇIKLAMASI
RESİM AÇIKLAMASI
Şener Mengene

Şener Mengene

03 Ağustos 2023 Perşembe

    GÜÇLÜ EKONOMİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER, EKONOMİDE KALICI ÇÖZÜMLER VE ASRIN AHİLİĞİ

    GÜÇLÜ EKONOMİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER, EKONOMİDE KALICI ÇÖZÜMLER VE ASRIN AHİLİĞİ
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Şener Mengene yazdı…


     
    EN TEMEL SORUNUMUZ FAİZ
    Türkiye ekonomide sürekli cari açık veren ve yılda 100 milyar dolardan fazla faiz ve borç ödeyen bir ülke. Devlet, Özel Sektör ve Bireysel olarak herkes kredi ve kredi kartlarına gırtlağına kadar borçlu. Küresel faiz lobisine bağımlı bir halde, modern köle olarak çalışıyoruz. Öncelikle bu kronik sorunu kalıcı çözmeliyiz. Bu köklü sorun çözülürse, diğer sorunlar da kolayca çözülecektir. Çözüm; Asrın Ahiliği, Allah rızasına uygun, üretimi ve adil paylaşımı esas alan faizsiz helal ticaret’tir.
     
    GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ETKİLENİYOR
    Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler; küresel döviz, faiz, ilaç, gıda, silah, teknoloji ve enerji lobisine bağımlı hale getiriliyor. Yapılan bütün mal ve hizmetler faizi ödemeye bile yetmemektedir. Bu nedenle üretime dayalı, Faizsiz ve Vade Farksız Ekonomi Modeli acil ve önemli bir ihtiyaç olarak Asrın Ahiliği Faizsiz Ekonomi ile İslam İktisadı yeniden uygulamalıdır.
     
    ÜRETİMİ ESAS ALAN FAİZSİZ ORTAK PAZAR
    Üretimi esas alan, bütün helal sektörleri kapsayan, serbest piyasa da alıcı ve satıcıların arz ve taleplerini hiçbir engel olmadan sunabildiği, değerlemenin ürün veya altın ile yapıldığı, emtia, hizmet üretimi, gıda ve tarım ürünlerinin dağıtımı, değişimi gibi takas yöntemi veya direk üreticiden tüketiciye ürünlerin sunulduğu, faiz ve vade farkının olmadığı “Medine Ortak Pazarı” gibi bir ortak pazar oluşturulabilir. Medine pazarı sayesinde Peygamber Efendimiz(SAV) bir kaç yıl da Yahudi tüccarların baskısını kolayca kırmıştı. Bu yöntemi yeniden uygulayalım.
     
    ASRIN AHİLİK TEŞKİLATI UYGULANMALI
    Pandemi ile ağırlaşan ekonomik tablo ile İMF ve Dünya Bankası gibi küresel yapılara mahkûm edilmektedir. Bu nedenle ülkeler; birlik olup üretime endeksli “Asrın Ahiliği Faizsiz Ekonomi Modelini” yeniden geliştirmeli ve uygulamalıdır. Bizim bu konuda köklü bir geçmiş ve yüksek bir tecrübemiz var. “Ahilik Teşkilatları” gibi bir ortak pazar ile günümüzde de mal ve hizmetler üretilerek, arz ve talebi faizsiz ve vade farksız olarak ortak pazara sunularak ticaret gerçekleştirilebilir. Tayland da Müslümanlar Kooperatifler kurarak faizsiz ticaret yapmaktadır.
     
    MENKUL KIYMET PİYASALARI
    Menkul kıymet piyasalarında ise; devlet faizsiz ticareti destekleyerek yasal mevzuatı hazırlar. Merkez bankası yoluyla bankalara ve piyasaya parayı faizsiz olarak vermelidir. Bankalar, faiz ve vade farkı olmadan yapılan hizmetler için işlem ücreti ile aracılık ve danışmanlık hizmetleri gerçekleştirebilir. Bu sistem; reel sektörlerde ise Kooperatifler Birliği veya Holdingler Birliği, Tüccarlar Birliği gibi sanayici ve iş insanları bir araya gelerek olarak da yapılabilir. Kağıt para yerine değerli madeni paraya geçilmelidir. Kağıt paranın değeri olmadığı için bizzat kendisi enflasyona sebep olmaktadır. İlim Adamları, Tüccarlar ve Devlet bir araya geldiğinde faizsiz bir ekonomi oluşturulabilir. Devlet, faizsiz ticareti denetleyen, düzenleyen ve aksama olduğunda yapıcı müdahale yapan bir konumda olmalıdır.
     
    BORCA VE FAİZE DAYALI MEVCUT SİSTEM
    Döviz-Faiz-Enflasyon ve Petro-Dolar sistemi ile Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ve gelişmekte olan ülkeleri çok ciddi olarak zorlamakta ve giderek artan bir borç yükü altında ezilmektedir. Borca dayalı, döviz ve faiz çarkı ile bütün kazanımlar, faiz lobisine gitmektedir. Bu kısır döngü, köklü bir model olan Medine Ortak Pazarı ve Asrın Ahilik Ekonomi Modeli gibi üretime dayalı, adil bir ortak pazar üzerinden mal ve hizmetlerin ticareti faizsiz ve farksız olarak yapılabilir. Son dönemde; Faizsiz Ekonomi, Merhum Başbakan Necmettin Erbakan Hoca 1970’lerde “Adil Düzen” olarak önemli bir çalışma yaptı ve engellendi. 54. Hükümette 11 ayda “Havuz Sistemi” ile denk bütçe yapmayı başardı.
     
    YENİDEN İSLAM İKTİSADI FAİZSİZ EKONOMİ
    İMF, Dünya Bankası ve Konsolidasyona gitmemek için “Faizsiz ve Vade Farksız Ekonomi Modeline” geçilmelidir. Uluslararası boyutu D-8, İİT, Türk Devletler teşkilatı, Arap Birliği, ASEAN, İSEDAK gibi, ayrıca Devlet ve Hükümet, Kamu ve Özel Sektör, İş İnsanları, Sanayiciler Organize Sanayi Bölgeleri ve Kooperatifler, Odalar, Borsalar, Girişimciler, Yerel Yönetimler, Üniversiteler, Esnaflar, Medya ve Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte uygulanabilir.
     
    KALICI ÇÖZÜM
    Bireysel olarak faiz ve faiz(kredi) kartı kullanmayalım. Kullananlarıda uyaralım, iyiliği emredip, kötülükten sakındıralım. Hakkı ve sabrı tavsiye edelim. Allaha ve Peygambere savaş açmak olan, faiz günahından uzak duralım. Esnaflar, İmalatçılar, Kooperatifler, Sanayiciler, İhracatçılar, Şirketler ve Holdingler olarak bir araya gelerek faizsiz bir ortak pazar kurma zamanı gelmiştir. Ülkemizin, İslam Aleminin ve İnsanlığın, huzuru ve saadeti için, üretime dayalı, adil paylaşımı esas alan yeni farklı çözüm ortak pazar kurmak elzemdir. İslam İktisadı, Faizsiz ve vade farksız ticareti esas alan Asrın Ahiliği yeniden uygulayalım. Faizi terk edelim. Allah rızasına uygun helal para kazanalım ve helal lokma yiyelim.
     
    ŞENER MENGENE
    STRATEJİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI

    Devamını Oku

    TURİZMDE YENİ DÖNEM İÇİN HEDEF ÇOK BÜYÜK

    TURİZMDE YENİ DÖNEM İÇİN HEDEF ÇOK BÜYÜK
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    İstanbul Otelciler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Crowned Hotel ve Grand Hürriyet Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Emre Sayılgan yeni turizm sezonu ile ilgili olarak çok önemli açıklamalarda bulundu.

    Turizmde yeni dönem için beklentiler büyük. Heyecanlı ve hareketli bir dönem başladı. Ekonomik hazırlıklar iç turizme de önemli bir betkom hareket katacaktır. Bacasız sanayi olarak ifade edilen turizmde yeni sezon da büyük bir hareketlilik bekleniyor. Şampiyonlar Ligi Finalinin İstanbul da yapılıyor olması da bu beklentileri artırdı. Turizmin lokomotifi İstanbul olacak. Olimpiyatlarında İstanbul da yapılmasını istiyoruz.

    Dünya Turizmi ve Türkiye

    Dünya Turizminde; Fransa 80 milyon turistle zirvede. İspanya, ABD, Çin ve İtalya’nın bir basamak ardında, Türkiye 50 milyon turist ile dördüncü sırada yer aldık. İki basamak yükseldik ama gelir olarak ise 13. sırada yer almakta. Türkiye 50 milyar dolar gelir hedefliyor. Dünya turizmi pandemi nedeniyle önemli bir daralma yaşamasına rağmen, Türkiye bu seviyeyi daha yukarılara taşıdı. Yeni dönemde bu rakamın daha yukarılara çıkması bekleniyor.

    İstanbul Otelciler Odası Yönetim Kurulu Üyesi

    Crowned Hotel ve Grand Hürriyet Hotel

    Yönetim Kurulu Başkanı

    Başkan Sayılgan; “ Önemli adımlar atıldı. Güvenli Turizm Sertifikası ve sağlık yatırımları, Sağlık Turizminde Avrupa’nın en büyük şehir hastaneleri, yerli tıbbi cihaz üretimi ve ülkemizin sağlıkta başarılı bir performans göstermesi, aşı ile birlikte dünya da ciddi bir dikkat çekmeyi başardı. Bu nedenle, krızı fırsata çevirdik diyebiliriz. İyi bir tanıtım yapabilirsek, buradan büyük bir avantajla çıkabiliriz. Büyük spor organizasyonlarına ev sahipliği yapıyoruz, bunun olumlu yönde katkılarını görüyoruz. F1 yeniden ülkemizde yapılmasını istiyoruz. Olimpiyatlara adayız. Neden İstanbul  da yapılmasın.

    Tanıtım konusunda çok daha iyi olmalıyız.

    Uluslararası medya, ulusal medya, sosyal medya, Google, yandex ve youtube’de bile neredeyse hiç tanıtım yok. Sadece tanıtım değil, alt yapı olarak da hazırlık yapmalıyız. Türkiye, Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, Avrupa ve Körfez ülkeleri ağırlıklı tanıtım yapmalıdır. Dijital tanıtım yöntemleri kullanılmalıdır. Dijital fuarlar yapılabilir. Tematik turizm haritaları hazırlanmalıdır. Yurtdışı tanıtıma ağırlık verilmelidir. Online olarak Turizm tanıtımları ve EMİTT gibi fuarlar yurtiçi ve yurtdışında yapılmalıdır.

    İstanbul Dünyanın Turizm Başkenti Olmalı

    İstanbul, Türkiye’nin Dünya’ya açılan yüzüdür. Bu nedenle İstanbul için özel bir konsept hazırlanmalıdır. Tarih ve sağlık turizmi, kültür turizmi, kongre ve fuar turizmi ve konaklama hizmet ile önemli imkanlara sahiptir. İstanbul’daki butik otelleri güçlendirecek yeni bir plan hazırlanmalıdır. Herşey dahil yerine daha özel programlar yapılmalı.

    Tarihi Yarımada ya Özel Önem

    Özelikle, Tarihi Yarımada, Sirkeci, Laleli, Sultanahmet, Çemberlitaş, Gediktaş’a, Topkapı, Osmanbey, Beyoğlu, Tophane, İstoç ve Merter bölgeleri için pilot bir çalışma yapılmalıdır. Bu bölgedeki turizm aynı zamanda ticareti ve sosyal yaşamı ‘da canlı tutuyor. Kapalıçarşı, Mısırçarşısı, Sultanhamam, Gedikpaşa, Yeşildirek, Tahtakale ticaret turizmi potansiyeli çok yüksek bir bölge olarak öne çıkmaktadır.

    Kurumların İşbirliği Önemli

    Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRSAB, TÜROB, TOBB, TUSAD, Ticaret Odası, Esnaf Odaları, Seyahat Acentaları ve ilgili paydaşlar geleceğe yönelik planlama yapmalıdır. Yurt dışı tanıtıma ağırlık verilmelidir. Yeni yöntemleri uygulamaya koymalıyız. Teknolojik imkanları etkili bir şekilde kullanmalıyız. Dijital Turizm Ansiklopedisi yapılabilir.

    Tarihi Yarımada (Suriçi) Dünya’da eşi bulunmaz bir bölge, cazibe merkezi yapılmalıdır.

    Sağlık Turizmi

    Sağlık turizmi açısından Türkiye oldukça ileri bir seviyede ve pandemi sürecinde de başarılı bir yönetim gösterildi. Bu da Turizm için iyi bir gösterge oldu. Sağlık turizm belgesi yaygınlaştırılmalıdır. İl ve bölge bazlı turizm alternatifleri üzerinde çalışmalıdır. İstanbul ayrı bir proje olarak ele alınmalıdır. Özellikle Tarihi Yarımada (Suriçi) için farklı bir proje yapılabilir. Kültür turizmi açısından Dünya’da eşi bulunmaz bir bölge, cazibe merkezi yapılmalıdır.

    Seyahatler Kolaylaştırılmalı

    Ayrıca, illerimizin ve bölgelerimizin karakteristik özelliklerine göre turizm seçenekleriniz değerlendirilmelidir. Yerli turist potansiyelimiz çok düşük seviye ‘de, yabancı turist ve gurbetçilerimizin yurda gelişini kolaylaştıracak tedbirler alınmalıdır. Karayoluyla özel araçla gelen gurbetçilerimiz zorluk çıkartılıyor. Diplomatlarımız bu konuda duyarlı olmalıdır.

    Ulaşımda Yaşanan Sorunlar Çözülmeli

    Pandemi nedeniyle turizm maliyetleri bir miktar arttı. Bu nedenle THY ve diğer havayolu şirketlerimiz ekonomik bilet veya biletlerde indirim yapmalıdır. Sınır kapılarımız da yaz aylarında ve bayramlarda izdiham oluyor, gurbetçilerimiz Sırbistan ve Bulgaristan da çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Kapıkule’ye yeni peronlar açılmalı ve iyileştirme yapılmalıdır.

    Hedefimiz Çok Büyük ama Başarabiliriz

    Türkiye, mevsimsel, tarihi ve doğal güzellikleri ile ve alternatif turizm potansiyeli, kruvazör, tarih, doğa, İnanç, deniz, termal, kongre, fuar, spor, zengin mutfak kültürü ile gastronomi turizmi ve sağlık turizmi gibi bütün imkânlarıyla dünya turizminin yeni cazibe merkezi olabilir. Olimpiyatların ülkemizde yapılması için çok çalışmalıyız. Türkiye’nin Dünya’ya açılan yüzü İstanbul’dur. Bu nedenle İstanbul cazibe merkezi olarak korunmalıdır. Ayrıca, zengin turizm destinasyonu, sağlık ve hijyen kurullarına uygun personel ve dünya standartlarında tesislerimizle yeni döneme sektör olarak misafirlerimizi ağırlamaya hazırız” dedi.

    ŞENER MENGENE
    STRATEJİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI

    Devamını Oku

    TÜRKİYE YÜZYILI VE BÜYÜK TÜRKİYE VİZYONU

    TÜRKİYE YÜZYILI VE BÜYÜK TÜRKİYE VİZYONU
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Medya önemli bir güçtür. Yayın hayatına başlayan Akdeniz Gazetesini tebrik ederim. Türkiye Yüzyılının ilk adımını bizde Akdeniz Gazetesi ile atmış olalım. Büyük Türkiye Yüzyılını hep birlikte kuralım. Daha yaşanılır bir Türkiye için yapılması gerekenleri Kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz.

    Güçlü bir ülke, sağlıklı ve imanlı, inançlı birey, mutlu aile, üreten ekonomi ve helal ticaret, güçlü ordu, ahlaklı bir nesil, Kur’an ve Sünneti ölçü alan bir hayat nizamı ile olur.

    MAARİF-EĞİTİM-ÖĞRETİM:

    Önce eğitim sistemi düzeltilmeli, Finlandiya eğitim modeline benzer şekilde bizde de kendi kültürümüz ve geleneklerimize uygun olarak yeniden yapılandırılmalıdır.

    Geçmişte; Rasathane, Medrese ve Enderun gibi çok başarılı eğitim kurumlarına sahiptik. Üniversitelerimiz Hindistan’ın yaptığı gibi bilişim ve yeni teknolojik gelişmelere göre yapılandırılmalıdır. Bütün Okullarımız da Ahilik Kulüpleri kurulmalı ve tarihi ve kültürel değerlerimiz öğretilmelidir.

    ABD ve AB Üniversiteleri farklı ülkelerde temsilcilik açıyor. Üniversitelerimiz farklı illerde ve ülkelerde eğitim merkezi açabilmeli ve dünya ile rekabete çıkmalıdır.

    Öğrencilere öncelikle kul hakkı, helal kazanç ve güzel ahlak öğretilmelidir.

    FAİZ GİDERLERİ VE ASRIN AHİLİK TEŞKİLATI

    Türkiye yılda 100 milyar dolara yakın faiz gideri olan ve ekomomide cari açıkla dışa bağımlı bir ülke olmaktan kurtulmalıdır. Bunun için; Faizsiz Finansal Ekonomik Ahilik  Sistemine geçilmelidir. Sermaye tabana yayılarak, üretimi, ihracatı ve ticareti geliştirecek şekilde uygulanmalıdır.

    Merhum Başbakan Erbakan Hoca “Adil Düzen ve Havuz Sistemi” ile güzel bir başarı ortaya koymuştu. Bu sistem revize edilerek yeniden uygulanmalıdır.

    Kooperatifler, Şirketler ve Holdingler üzerinden faizsiz bir ekonomik model geliştirilmelidir. Medine İslam Ortak Pazarı ve Ahi Evrani Veli’nin kurduğu Ahilik Teşkilatı asrımıza göre yeniden dizayn edilerek uygulanmalıdır.

    YENİ ANAYASA- GELİR DAĞILIMI-ADİL VERGİ:

    Yeni ve kapsayıcı, ihtiyaçlara  cevap verecek adil bir Anayasa yapılmalıdır. Vergi’nin gelir dağılımına göre adaletli olarak toplanmalı ve sosyal adaleti sağlayacak bir sistem oluşturulmalıdır. Kotra, yat tekneleri, mücevherat ve pırlanta ürünleri ve taksi plakaları gibi çok sayıda emtia ve hizmet adil olarak vergilendirilmelidir.

    ECZACILIK-TIP-SAĞLIK:

    Ülkemizde Sağlık Bakanlığı, Gıda ve Tarım Bakanlığı, Sağlık Kuruluşları konsersium olarak ortak çalışma yaparak tıbbi araştırmalar yaparak, tıbbi laboratuvar ve tıbbi enstitüler kurarak ilaç, aşı, salgın ve kronik hastalıklara karşı araştırma ve geliştirmeler artırılmalıdır. Yurtdışından alınan ve yüksek fiyatlı ilaçlara öncelik verilmelidir. Sağlık Enstitüleri Başkanlığın da yerli aşılar üretilmeye devam edilmeli.

    SPOR-GENÇLİK:

    Genç nüfus olarak önemli bir potansiyele sahibiz, bunu çok iyi değerlendirmeliyiz.

    Yeteneklere göre küçük yaşlardan itibaren spor seçmeleri yapılmalı ve kabiliyetlere göre spor branşlarına yönlendirme yapılmalıdır.

    Profesyonel ve amatör sporlarda gerileme yaşıyoruz. Lisanslı sporcu sayımız az. 2002’den beri Futbolda Dünya kupalarına katılamıyoruz.

    Teknik gelişmelere göre spor dallarını yeniden yapılandırmalıyız.

    İCAT-MARKA-PATENT OLUŞTURMAK:

    Ülkemizi dünyada tanıtacak en az on marka oluşturmalıyız. Bugüne kadar böyle bir çalışma yapılmaması büyük bir eksikliktir. Almanya sanayisi ile, Fransa aynı şekilde, Japonya teknoloji ile, ABD çeşitli ürünlerle bunu yapıyor. Bizim hala böyle bir çalışmamız yok. Bir an önce böyle bir konsept belirlenmeli ve gerekirse devlet desteği sağlanmalı. Bu markalar Türkiye’nin dünyaya açılan yüzü olmalıdır. Türkiye’nin vitrini olmalıdır. Gıda ve tarım ürünleri olabilir, kültürel ve sanatsal ürün olabilir, sanayi ürünü olabilir. Sadece bu madde bile başlıbaşına çok önemli bir tespittir. Mutlaka yapılmalıdır.

    AKDENİZ-AFRİKA-YAKIN BÖLGE-UZAK ÜLKELERLE TİCARET:

    Afrika da büyük bir potansiyel var. Bunu değerlendirmeliyiz. TOBB, TİM, DEİK iş insanlarını bu alanda çalışmaları teşvik etmelidir. Bölge ülkeleri ile ticareti geliştirmeliyiz. Bölgesel işbirliklerini ve ortak pazar projelerini hayata geçirmeliyiz. Öncelikle üretimi artırmalıyız. Her alanda üretim. Tarım, tekstil, gıda, bilim, teknoloji ve sanayide üretim. Komşu ülkelerle ikili ticareti geliştirmeliyiz. Özellikle Orta Asya, Afrika, Kafkas, Balkan, Karadeniz ve Akdeniz ülkeleri. Kendi ulusal para birimimiz ile ticaret yapmalıyız.

    DOKUMA-TEKSTİL-GİYİM:

    Türkiye’nin en önemli döviz girdisi saplayan lokomotif sektörlerinden birisi olan tekstil sektörü yeniden canlandırılmalıdır. Pandemi ile birlikte yeni bir tekstil ekonomisi oluştu.

    Özellikle dünya piyasalarına hitap edilmeli ve bunun önü açılmalıdır. Atölyeler bütün Anadolu’ya yayılmalıdır. Afrika’ya yönelik çalışma yapılmalıdır. Geleneksel dokuma geliştirilmelidir.

    TARİH-KÜLTÜR-TURİZM:

    Dünyada iddialı olduğumuz bir alan olmasına rağmen,  pandemide büyük bir durgunluk yaşanmıştır. Turizm bütün yıla ve bütün illere yayılmalı, konaklama, deniz turizmi, doğa turizmi, tarih turizmi, kış turizmi ve inanç turizmi geliştirilmelidir. Sağlık turizmi önemli bir ivme kazandı, daha üst seviyelere çıkartılabilir.

    Karadeniz bölgesinde doğa turizmi geliştirilmelidir. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı çok yetersizdir. Türkiye bundan çok daha fazlasını yapabilecek potansiyele sahiptir. Ezberler bozulmuyor. Farklı, yeni ülkelere tanıtımlar yapılmıyor.

    İNŞAAT-EMLAK-ŞEHİRCİLİK:

    TOKİ ve Emlak Konut, dar gelirliler için yeni konutlar üretmelidir. Kentsel dönüşüm yapılmalı, fay hatları üzerinde olan ve dere yataklarındaki yerleşim yerleri güvenli bölgelere taşınmalıdır. İnşaat sektörünü faizsiz krediler ile desteklemek gerekir. Ekonomiye büyük bir ivme kazandıracaktır.

    DENİZCİLİK BAKANLIĞI-DENİZ TİCARET FİLOSU:

    Üç tarafı denizlerle çevrili olan bir ülkeyiz. Deniz ticareti potansiyelimiz var, bunu daha üst seviyelere çıkarmalıyız. Deniz ticareti ve deniz taşımacılığı geliştirilmelidir. Deniz ticaret filosu oluşturmalıyız. Denizcilik Bakanlığı yeniden kurulmalıdır.

    ENERJİ:

    Ülkemiz büyükte ve gelişmektedir. Enerji’de dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız. Bu nedenle nükleer enerji bir gerekliliktir. Nükleer enerjiye geçilmelidir. Yapımı devam eden santraller hızlandırılmalı, yeni iki santral daha yapılmalı. Yıllık 70 milyar dolar civarında enerji ihtiyacımızı dışarıdan karşılamaktayız. Ayrıca yenilebilir enerji kaynakları da değerlendirilmelidir. Yeni Rafineriler yapmalıyız. Mevcut Rafineriler yeterli değildir. Akdeniz ve Karadeniz’de hidrokarbon arayışına devam edelim. Kaya Gazına da ağırlık vermeliyiz. Ege ve Van Gölünde de araştırma yapılmalıdır.

    Konutlarda güneş enerjisi kullanımı teşvik edilmelidir. Özellikle güneşli gün sayısı fazla olan illerde güneş paneli kullanımı artırılmalıdır.

    TÜPRAŞ ve PETKİM gibi stratejik öneme sahip kurumlar derhal kamulaştırılmalıdır.

    ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR:

    Uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapılmalı ve Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonaları düzenlenmeli.

    F1 Grand Prix yarışları kalıcı ülkemize kazandırılmalıdır. Formula-1, 9 yıl aradan sonra ülkemize kazandırılması büyük bir başarıdır. Bunun önemini daha önce defaatle ifade ettik.

    Rusya ve Ukrayna da savaş nedeniyle yapılamayacak organizasyonlar ülkemize alınabilir.

    SERBEST TİCARET BÖLGELERİ:

    Serbest ticaret antlaşmaları ve serbest ticaret bölgelerini artırmalıyız. Serbest bölge uygulamasını geliştirmeliyiz. Mücevherat sektöründe uluslararası tanıtıma ve pazarlamaya geçilmeli.

    DEVLET-ÖZEL SEKTÖR-ÜNİVERSİTELER İŞ BİRLİĞİ:

    Yine devlet, özel sektör ve iş dünyası ortaklığı ile yeni yatırım projeleri hayata geçirilmeli. Ayrıca uluslararası fuar ve tanıtım organizasyonlarına ev sahipliği yapmalıyız.

    MADENCİLİK-YERALTI KAYNAKLARIMIZ:

    Yeraltı zenginliklerimizi sadece bor madeni olarak düşünmeyelim. Platin, Pladyum, Rodyum ve yarı iletken çip üretiminde kullanılan Neon Gazi gibi diğer madenlerimizi üretime ve ihracata kazandırabiliriz.

    Bunun gibi çok sayı da alternatif çözüme sahibiz ve bu önerileri hayata geçirebiliriz.

    Hidrokarbon araştırmalarına devam etmeliyiz. Yeni sondaj sahaları açmalıyız. MTA, TPO, BOTAŞ, TÜBİTAK bu çalışmalara yol açmalıdır.

    BİLİM-SANAYİ-TEKNOLOJİ:

    İleri teknolojiye geçmeliyiz. Teknoparklarımızı daha uygun şartlara getirmeliyiz. Özellikle kira ve vergi gibi destekler verilmelidir. Yüksek teknoloji üretimi desteklenmeli ve mikroçip üretimi teşvik edilmelidir.

    Yerli otomobil önemli bir başlangıç olacaktır. Yapay zeka, 3 D yazılımlar, robotik ürünler, uzay teknolojileri, metalurji, nanoteknoloji, bioteknoloji, dijital teknolojiler ve  yerli yazılımlar desteklenmelidir.

    Elimizde Bor, Platin, Pladyum, Rodyum gibi önemli önemli maden ve Kenevir gibi stratejik bir bitki var, bunları çok daha etkili kullanmalıyız ve üretim alanını genişletmeliyiz. KOSGEB, TÜBİTAK, TEKNOPARK ve Teknoloji Bakanlığı daha fazla destek vermelidir.

    TÜRK TELEKOM, PETKİM, PETLAS gibi stratejik öneme sahip bir kuruluş kamulaştırılmalıdır.

    OTOMOBİL-OTOMOTİV:

    TOGG bir devrimdir. Devrim otomobili devam etmiş olsaydı bugün çok önemli bir veya birkaç markamız olacaktı. HABAŞ’ın üreteceği ticari araçta çok önemli bir adım olacaktır. TOGG ve HABAŞ dünyada hibrit elektrikli araçlar içerisinde ilk sıralarda yer alacak.

    GÜVENLİK-SAVUNMA SANAYİ:

    TÜBİTAK SAGE, BAYKAR, STM, ASELSAN, FNSS, TAİ-TUSAŞ, MKE, HAVELSAN, ROKETSAN, OTOKAR, NUROL, UMTAŞ, TÜMOSAN, SEDEF TERSANESİ, ALP HAVACILIK, KATMERCİLER, BMC savunma sanayinde güzel işler yapıyor. Türkiye savunma sanayinde önemli gelişmelere imza attı. TAYFUN, KORAL, MİL-GEM, İHA-SİHA-TİHA, MİUS, Kızılelma, Seyir Füzesi, Atak Helikopteri, Altay Tankı, TCG Anadolu, Denizaltı, Hisar-A, Hisar O, Milli Piyade Tüfeği gibi önemli başarılara imza atıldı. Uçak Gemisi’ de yapılmalıdır. Termobarik Bomba yapımına ağırlık verilmelidir.

    Uzun menzilli hava savunma sistemi, yerli uçak, uçak gemisi yapılması ve devam eden projelerin tamamlanması ile büyük bir güce kavuşacağız.

    GIDA-TARIM-HAYVANCILIK:

    Tarımda kendi kendine yetebilirlik çok önemlidir. Gıda stratejik bir alana dönüşmüştür. Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşının uzaması ve belirsizlikler dünya da özellikle başta buğday olmak üzere gıda sıkıntısına yol açacaktır. Ülkemiz bu alanda oldukça zengin bir potansiyele sahiptir.

    Verimli tarım havzalarına sahibiz. Yeniden bu alana önem vermeliyiz. Yerli Ata tohum, organik gübre, yem ile tarım ve hayvancılık desteklenmeli.

    Özellikle konar-göçer hayvancılık yapan Yörükler desteklenmelidir.

    Gıda Tarım Bakanlığı, Et Balık Kurumu, TMO, TİGEM, TAGEM, ÇAYKUR, FİSKOBİRLİK gibi kurumlarımız daha fazla destek vermelidir.

    Tarım Kooperatifleri kurulmalı ve üretim desteklenmelidir.

    Dünya da Gıda ve suya olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Afrika’da ve dünyada su havzaları satın alınmalı ve verimli araziler kiralanmalı ve organik tarım yapılmalıdır.

    SİVİL SAVUNMA-AFET-ACİL DURUM YÖNETİMİ:

    Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezleri bütün il ve ilçelerde kurulmalı, Türkiye Afet Müdahale Planı güncellenmektedir.

    Dere yatakları ve fay hatları üzerindeki yerleşim yerleri tahliye edilmeli ve güvenli yerler inşa edilmeli, bunun için yeni bir iskan politikası belirlenmelidir.

    Güvenli Kamu arizelerinde yeni yerleşim yerleri kurulmalıdır. Kronik deprem ve heyelan riski olan yerleşim yerleri tahliye edilmelidir. Sivil Savunma eğitimleri İlköğretimden itibaren verilmelidir.

    İSTANBUL FİNANS MERKEZİ:

    İstanbul Finans Merkezi, ülkemizin global bir çekim merkezi olabilmesi adına çok önemlidir. Uluslararası sermaye’yi ülkemize çekmek için yatırıma ve üretime yönelik cazip fırsatlar sunmak gerekir. Ayrıca, değerli madenler, altın ve gümüş para, dijital para ve kripto para içinde çalışma yapılmalıdır.

    Dijital para borsası kurulmalıdır. Altınbank kuruldu. Altın ve dijital para yapılmalı ve faizsiz olarak kullanıma geçmelidir.

    ULUSLARARASI KURULUŞLAR:

    BM, AB, D-8, G-8, G-20, BİRÇS, İİT, AFB, WTO, TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI, TÜRKSOY, NATO, AGİT, ASEAN, BİK, OECD, OPEC, APEC, KEİ, NAFTA, LAFTA, MİKTA, KİK, gibi uluslararası ekonomik kuruluşlar olmak üzere, Türk ve İslam Ülkeleri ile çok taraflı antlaşmalara imza atarak, yeni ekonomik ortak pazarlar ve işbirlikleri gerçekleştirmeliyiz.

    Türk Devlet Teşkilatı kuruldu ama daha fonksiyonel hale getirilmelidir. Rusya-Ukrayna çatışmasında Türkiye savaşın sona ermesi için tarafsız ve arabulucu olarak çok önemli bir görev icra etmiş ve diplomatik gücünü etkili olarak kullanmıştır.

    Afrika’da ki yatırımlar artırılmalıdır. Ticari ilişkiler ve yatırımlar geliştirilmelidir. Suriye, Mısır, Suudi Arabistan ve Libya ile de bu şekilde diplomatik görüşmeler ve ticari ilişkiler devam etmelidir.

    SONUÇ:

    Bütün bu önerilerin başarılı bir şekilde sonuçlanması için öncelikle Devlet ve Millet kaynaşması gerçekleştirilmelidir. Asrımıza uygun yeni bir Ahilik modeli uygulamaya geçirilmelidir. Maddi sorunlara ve çözümlerine burada kısaca değindiğimiz gibi daha ayrıntılı olarak da katkı sunabiliriz.

    Manevi anlamda ise; ahlaklı insanlar yetiştirmek, dünya ve ahiret huzuru için, dini bir görev olarak her inanan mümin ve müslüman doğru ilim öğrenmeli, helal ticaret yapmalı, hakkı ve sabrı tavsiye etmeli, iyiliği emredip kötülükten sakındırmakla görevlidir.

    ABD, Avrupa-(Rusya-Ukrayna), ABD-(Çin-Taywan) çatışması ve son dönemde Yunanistan’la yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye büyük bir jeostratejik ve jeopolitik avantaja sahiptir. Burada kısa olarak değindiğimiz konuları stratejik olarak ülkemizin faydasına olacak şekilde derinlemesine ele almaya devam ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle daha güçlü ve daha yaşanabilir bir Büyük Türkiye Yüzyılı için herkesi yeniden her alanda milli ve manevi mücadeleye davet ediyorum.

    ŞENER MENGENE

    STRATEJİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI

    Devamını Oku

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.