Eğitim Kurumları bir milletin temel taşlarıdır. O nedenle; “beşikten mezara kadar ilim öğrenin”, “ilim tahsil etmek her kadın ve erkek için farzdır”, “hiç bilinler ile bilmeyenler bir olur mu?”, “alimin uykusu ibadettir”, “dünyayı isteyen ilim öğrensin, ahireti isteyen ilim öğrensin hem dünyayım hem ahireti isteyen yine ilim öğrensin” temel kültürel değerlerimizi göz önünde bulundurduğumuzda eğitim bir milletin varlık ve bekası için ne kadar ortada olduğu önemlidir.
Beşeri, dini, sosyal, askeri, siyasi, fenni, coğrafi, tarihi konularda insanın yücelme ve yükselmesi her bir fert için ilim öğrenmenin üzerimize yüklenen bir sorumluk olduğu gerçeği kaçınılmazdır.
Milletleri, güçlü ve ileri hakim kılan temel öge ilim olmakla birlikte, “ilimi ile amil, yaşantısı ile kamil” bir fert toplum hedefinde kenetlenmekten uzaklaşan toplumlar tarihin çöp sepetindeki yerleri almıştır. Asurlular, Keldaniler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Sümerler, Babürlüler, vd… bunlar tipik bir örnektir.
Osmanlı imparatorluğunun kuruluş, ilerleme ve yükselme sebepleri arasında ilim en önemli temel unsur olduğu halde ilim toplumundan uzaklaşan bir imparatorluğun duraklama, gerileme ve ayakta durmakta zorlanmasından ilk sebepler arasında ilim gelmektedir.
SDÜ’NÜN ARADIĞI REKTÖR NASIL OLMALIDIR
Bu gün SDÜ, ehliyet ve liyakatten uzak, bilimsel kariyerden yoksun, yönetme kültüründen mahrum, diyalog, ortak istişareden ve akıldan nasibini almaktan uzak bir anlayışla Isparta’nın “hak ettiği ve beklediği bir eğitim kurumun eksikliği kısa ve uzun orta vadede ortadan kaldıracak bir rektör için önümüzde sayılı günler kaldı.
Umuyor ve bekliyoruz ki, sayın Cumhurbaşkanı toplumsal ve akademik beklentiler boşa çıkarmayacak bir rektörü SDÜ’ye atar ise herkes kazanmış olacaktır.
Öğrencisinden, personeline, akademisyeninden, hizmet adına tüm kesimler için bugün önemli bir beklenti haline gelmiştir rektör ataması…
PROF. HASAN GÜRBÜZ’ÜN FABRİKA AYARLARINA DÖNEN BİR REKTÖR…
Halk ile iç içe öğrenci ve tüm akademisyen ve çalışanların “benim rektörüm” diye bileceği bir ilim adamının yönetime getirmesinden herkes kazançlı çıkacağı gerçeği karşısında şimdilik bazı öneri ve tespitlerimizi merhum Gürbüz’ün şahsında siz değerli okuyucularımızla paylaşıyoruz;
ŞÖYLEKİ;
1. Bu gün herkes, tanıyan ve tanımayan SDÜ kurucu Rektörü merhum Prof. Hasan Gürbüz’ü aramaktadır.
2. O Gürbüz ki, tam bir elektronik beyin, her türlü donanıma sahip, seven ve sevilen bir abi, baba, kardeş, ortak aklın bağrına bastığı bir rektör olarak bu güne kadar SDÜ’de bir türlü yeri doldurulamamışsa bunun sebebini çok iyi araştırmak ve düşünmek gerektiği inancındayız.
3. Çok nüktedan, merhum Demirelleri bile güldüren ve hatta Rektör Gürbüz’e kadınların elini sıkmaz diyen “Atatürkçü Düşünce Derneği” kadınlarını rektörlük makamında kabul ederken tek tek ellerini sıkınca o günün dernek başkanı ve heyette bulunanlara; “hanım efendiler, biz sizin elinizi sıkmayacağız da nerenizi sıkacağız?” yüksek esprisi ile iz ve gök kubbede hoş bir seda bırakan merhum Gürbüz’ün Sütçüler’deki kabrinde rahat uyması isteniyorsa halk adamı bir rektöre bugün her zamankinden çok ama çok daha fazlası ile ihtiyaç duyulduğu ortada değil midir.
SDÜ ARAŞTIRMA HASTANESİ YOĞUN BAKIMDAN KURTARILMASI İÇİN BAĞIMSIZ YENİ BİR HASAN GÜRBÜZ’E İHTİYACI VARDIR
Bugün gurur ve kibirden uzak, Isparta ile kucaklaşan ve kucaklayan bir rektörün varlığı adeta Farzı ayın haline gelmiştir
Çok yakından tanıdığım, mütevazılıği, kişiliği ve yatırımcı ruhu ile Isparta’yı, üniversiteyi kucaklayan bir rektör beklentisi bu gün herkesin ortak temennisi ve duasıdır.
Birilerini değil herkesin adamı bir rektör görmek sadece bizim değil herkesin ortak beklentisidir.
Onun rektörü, bunun rektörü değil bizim rektörümüz, “hepimizin rektörü” diye bileceğimiz bir bilim insanın rektör olabilmesi için hiçbir baskı altında kalmadan sayın Cumhurbaşkanı’na da çok büyük sorumluk ve görevler düştüğü inancındayız.
SDÜ’nün Türkiye ve dünya üniversiteleri arasında yer alması için gün, bu gündür.
YÖK LOGO
Sayın YÖK Başkanı Erol Özvar’a ve sayın Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a kamu adına çağrımızı yaparken taşıdığımız sorumluktan başka bir niyetimizin olmadığını herkesin bilmesini istiyoruz.
Başta SDÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin kangren haline gelen sorunlarının çözümlenmesinin ötesinde çözüm üreten, çözüm odaklı bir rektörün ilk ve son özelliği Ehliyet ve Liyakat olmalıdır.
Herhalde SDÜ’nün önümüzdeki yıllarda “kaybeden” değil “kazanan” bir üniversite olması için buna ihtiyaç vardır diye düşünüyoruz.
İnsanın fıtrat kanuna uyan ve uygun, “iki günü eşit olan zarardadır” temel ülküsü ile kendine bir hayat nizamı çizende yeni bir rektör atamasının gerçekleşmesi ile herkes ve herkesin, Üniversite- Isparta bütünleşmesinin yolunda açacağı için beklentimiz oldukça yüksek ve ileri düzeydedir diyenlere “biz de sizinleyiz” diyoruz…
GÜNDEM
28 gün önceASAYİŞ
01 Aralık 2023GÜNDEM
01 Aralık 2023GÜNDEM
01 Aralık 2023ASAYİŞ
01 Aralık 2023SPOR
01 Aralık 2023ASAYİŞ
01 Aralık 2023ASAYİŞ
01 Aralık 2023SPOR
01 Aralık 2023SPOR
01 Aralık 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.